Kayıtlar

İlişkilerde Esnek Olmak

Resim
İlişkilerde sürekliliği sağlayan esnekliktir.  Gün gelir, olmaz dediğimiz şeyler olur. Asla yapmam dediğimiz şeyleri yaparken buluruz kendimizi. Fikirler değişir gelişir veya kaybolur.  O nedenle, değişmez değer yargılarımız, olmazsa olmazlarımız ne kadar fazla ise, birliktelik o kadar tatsız tuzsuz ve kısa ömürlü olacaktır.  İnsanı, kendisi olmaktan uzaklaştıran her şey, kısa vadede bağlılık gibi gözükse de, uzun vade de ilişkiyi, tamamen bir bağımlılık haline dönüştürür.  Bağımlılıkta, taraflar kendi değer yargılarına göre bir birlerini değiştirmeye çalışırlar. Her şeylerini bilmek, haberdar olmak görmek isterler. Sahip olma karşılığında, tüm fedakarlığı yapmaya hazır gibidirler.  Esneklik olmazsa tükenme olur.  İhanet ve üçüncü kişilerin müdahalesi dışında, ilişkiyi bitiren en büyük neden, “tükenme” dir. Tükenmeye örnek olarak; çiftlerin aşırı yüz göz olma soncu bir birlerine, alan tanımaması veya “sensiz nefes alamam” yaklaşımları...

Güç'ün Öteki Yüzü

Resim
Güç” insanlık tarihi boyunca, gelişim sürecine göre anlam değiştirmiştir. Son otuz kırk yıldır özellikle, bedenden bilgiye kayması gibi.  Fakat nitelikli olmaktan söz edebilmek için, tek başına artık, bilgi de yeterli değil. İş hayatından eğitime birçok sektörde, bilgiyi kullanabilme becerisi ön plana çıkıyor. İş hayatında sıklıkla duyduğumuz duygusal ve sosyal zekanın önemi ise, buradan kaynaklanır.  Sadece değişebilen ve uyum gösterebilen insan ayakta kalabilir.  Değişim ve uyum gösterebilme durumu, bireyin kaliteye yüklediği anlam ile ifade edilmektedir. Yani, artık yapılan işin sonuca ulaşması ya da o hedef bu hedef için yetiştirilmesinden ziyade, süreç içerisinde alınan “tat” ile açıklanabilir. Bu tat, kalitedir. Bir başka ifade ile; yapılan iş, kişinin zevkine uygun ve yaşam düzeyine olumluluk kattığı sürece, sübjektif değerlendirme de olsa, kalite anlamını bulmuş demektir. Kalite bir “uygun oluş” ise, bu durum, kişinin zevkine hitap etmelidir ki,...

Mutluluk Ciddi Bir İştir

Resim
Toplum olarak ne kadar mutluyuz? Bunu anlamanın en iyi yolu sokaklara bakmaktır. Sokaklara baktığımızda, üçüncü sayfa haberlerine konu olan yaşantıların çoğunlukta olduğunu görürüz. Birey olarak ne kadar mutluyuz? Bunu anlamanın en kolay yolu ailelere bakmaktır fakat kapalı toplumlarda bunu anlamak aslında pek kolay değildir. Çünkü her zaman “kol kırılıp yen içinde kalmıştır.” Toplumun mutluluğu, bireysel ve toplumsal refah düzeyi ile yakından ilgilidir. Refah düzeyi yükseldikçe mutluluk oranı da yükselir. Dünyadaki en mutlu toplumlara ve yaşantılarına baktığımızda bunu daha açık ve net görürüz. “The Economist Intelligence Unit” tarafından hazırlanan ve 2013 verilerine göre Türkiye mutlu ülkeler sıralamasında 51. Sırada yer alıyor. (Başka bir ölçüme göre ise 78. Sırada. Anket sonucu Türk insanının mutluluk oranı on üzerinden beş) İsveç, Norveç, Danimarka gibi İskandinav ülkeleri, en mutlu insanların yaşadığı ülkeler arasında başlarda yer alıyor. Mutluluğu oldukça ciddi...

"Beklenti Etkisi"

Resim
“Kendini gerçekleştiren kehanet” olarak bilinen “beklenti etkisi” gerçeğin zihinde çarpıtılması sonucunda oluşturulan algının, zaman içinde, gerçeği etkileyerek değişmesi durumudur.  Yani kişi, gerçekte yaşamamış olduğu bir olayı, başına gelecekmiş gibi çok kuvvetli ve derin bir inançla düşünürse, bu olay bir süre sonra gerçek olur.  Beklenti etkisi, 1911 de iki Alman araştırmacının araştırmaları sonucu bilimsel alanda kendine yer bulmuştur.  Örneklerle açıklarsak;  “Birine kırk gün boyunca deli dersen deli olur.” Veya “Kara kedi gördüm kesin başıma bir iş gelecek” diye düşünürsen başına o iş gelir. “Şeytanın kulağına kurşun.” Diyerek tahtaya vurma inancı da korkulanın, başa gelme ihtimaline karşı bir direnç göstergesidir.  Aldatılacağını sürekli düşünürsen aldatılırsın. Kimsenin seni sevmediğini düşünürsen gerçekten kimse seni sevmiyordur. Bu görüşmeyi alamam diye düşündüğünde, görüşme olumsuz geçecektir. Yapılan deneysel araştırmalara gö...

Mutluluk Ciddi Bir İştir.

Resim
Toplum olarak ne kadar mutluyuz? Bunu anlamanın en iyi yolu sokaklara bakmaktır. Sokaklara baktığımızda, üçüncü sayfa haberlerine konu olan yaşantıların çoğunlukta olduğunu görürüz.  Birey olarak ne kadar mutluyuz? Bunu anlamanın en kolay yolu ailelere bakmaktır fakat kapalı toplumlarda bunu anlamak aslında pek kolay değildir. Çünkü her zaman “kol kırılıp yen içinde kalmıştır.”  Toplumun mutluluğu, bireysel ve toplumsal refah düzeyi ile yakından ilgilidir. Refah düzeyi yükseldikçe mutluluk oranı da yükselir. Dünyadaki en mutlu toplumlara ve yaşantılarına baktığımızda bunu daha açık ve net görürüz.  “The Economist Intelligence Unit” tarafından hazırlanan ve 2013 verilerine göre Türkiye mutlu ülkeler sıralamasında 51. Sırada yer alıyor. (Başka bir ölçüme göre ise 78. Sırada. Anket sonucu Türk insanının mutluluk oranı on üzerinden beş)  İsveç, Norveç, Danimarka gibi İskandinav ülkeleri, en mutlu insanların yaşadığı ülkeler arasında...