Prezantabl olmak” ve “Analitik Düşünmek”
“Prezantabl olmak.” Yani, eli yüzü düzgün olacaksın. Oldukça şık giyinecek, canlı, güler yüzlü, gerektiği yerde şirin, cana yakın, girişken, güzel ya da yakışıklı, kısaca “taş gibi” olacaksın. Öyle diyor ilanlar. İş arayanlara yıllardır dayatılan bu kriterler, görünen odur ki, iş ilanlarında hala geçerliliğini son sürat korumaktadır. Bazı görüşlere göre, göze hitap etmenin dışında bir özellik aramayan ve tek tipleşmeye neden olan bu talepler, “prezantabl değilseniz işsizsiniz” der gibidir adeta. Ve böylece, bilgi, yetkinlik, öz gibi kavramlar askıda kalır. Gerçi gönül ister ki her ikisi de birlikte olsun. Yani hem zeki hem donanımlı, hem çalışkan, hem yetkin, hem de gösterişli. Ama zorlasan olmuyor işte. Biri olunca diğeri olmayabiliyor. Diğer taraftan, çalışanlarının giyim ve görünüş konusunu pek kasmayan Microsoft gibi devlere bakıldığında, aslında kurumsal verimliliğin bizde aranan niteliklerle pekte uyuşmadığı görülür...