Hayata Çocuk Gözüyle Bakmak
İnsan büyüdükçe ağırlaşır.
Ağırlaştıkça çocukluğundan uzaklaşır. Kendine yabancılaşır. Sürüye dahil olur;
ayıbı, günahı, terbiyeyi, mecburiyeti öğrenir. Yapacaklarının kendisine ağır
sonuçlar getirebileceğini, bir işe kalkışmadan önce bin kez düşünmesi
gerektiğini fark eder.
Tercihlerinin, aslında kendisine sunulanlar olduğu
görür ve kendini zaman zaman çaresiz ve yalnız hisseder. Sonunda
vazgeçmeyi, pişman olmayı, yenilmeyi, bırakmayı seçer. Belki de daha birçok şeyin
farkına varmamış olduğu için, hayata bir çocuk gözüyle bakmak, büyüyünce
kaybettiğimiz onca şeyi dikkate alma cesareti verir bize. Neden mi çocuk
gözüyle bakmalıyız;
Çünkü çocuklar çok
dürüsttür; konuşup, yapacağı şeyler üzerine ince hesaplar yapmaz, her
şeyin altında bit yeniği aramazlar. En kötü koşullarda bile küçücük bir
ışığın peşinden parlayan gözlerle koşarlar, hep pozitiftirler.
Çünkü çocuklar özgür duygulara
sahiptir. Özgürlüğü sevgilerinden gelir. Düşünmeden karşılıksız sevebilirler.
Zira, zorla yaptırılamayacak, engel tanımayacak kadar akışkan ve kontrolsüz bir
duygudur sevgi.
Masum ve meraklıdır çocuklar;
makbul olmak, sorumlu olmak, aklı başında olmak gibi büyüklere özgü kaygıları
yoktur. Onlar için her şeyin mümkün olması, onları istediklerini almaya
kadar götürür. Çünkü ısrarcıdırlar ve enerjilerini ona göre
yönlendirirler. İçlerinden ne geçerse dillendirir ve buna yürekten inanırlar.
Süpermen’in gerçek olmadığını duymak önemli değildir onlar için, çünkü
gerçektir. Büyüklerin hayal edemediği daha birçok şey gerçektir onlar için.
Hepsi birer ufak mucit gibidirler.
Hayal dünyaları çok geniştir.
Düşündüklerini çok güzel resimler o resmin içine girebilirler.
Kin tutmayı bilmez çocuklar;
negatif onca duygudan habersizdirler.Kavga eder, azar işitir, iki dakika sonra
gelir sarılır, ya da oyununa kaldığı yerden devam edebilirler. Oysa büyükler
öyle midir? Yıllarca sürer küslükler, mesafeler girer araya, ağır laflar yara
açar, kinler nesilden nesille geçer gibi uzayıp gider.
Mutlu etmek çok kolaydır
çocukları; bir şeker, bir oyuncak, şefkatli bir dokunuş, bir gülümseme,
dünyanın en mutlu insanı yapar onları. Geçmişin kinini, geleceğin
endişesini hissetmezler. Çünkü onlar hep anı yaşar.
Çok hareketlidir
çocuklar. Her zaman zinde ve yorulmadan hayatlarına tam gaz devam
ederler. Sabahın erken saatinde uyanır, farkında olmadan günü yakalar, geç
saatlere kadar koşuştururlar.
Komik ve eğlencelidirler. Pozitif
enerji yayarlar etraflarına. Yanlarında sadece ailelerin olması mutlu olmaları
için yeterdir.
Çok gerçektir çocuklar; belki de
o yüzden herkes kucak açar onlara. Gurur kapris, kin bilmeden çok
kolay sığınırlar sevdiklerine, güçlü görünme gibi dertleri yoktur. Sadece
kendilerini yaşarlar.

Yorumlar